top of page

Kifoz / Kamburluk

Omurganın ön-arka ekseninde yer alan eğrilikler kifoz (halk arasında kambur) olarak adlandırılır. Bu durum son zamanlarda özellikle önemi daha çok anlaşılan sagittal dengeyi bozar. Sagittal denge, kişide normal omurga dizilimini oluşturan servikal lordoz, torakal kifoz ve lomber lordozun uyum içinde olmasıdır. Eğer uyum içindeyse servikal 7. omurun ortasından çizilen vertikal hattın sakral promotoryumda sonlanması beklenir.  Yapılacak tedavide de bu dengenın sağlanması esastır.

Omurgadaki bu eğrilik nefes alma zorluğu, bitkinlik, sırt ağrısı, hörgüç görünümü, hassasiyet ve katılık şeklinde çeşitli şikayetler yaratabilir. Eğrilikten dolayı akciğer kapasitesi azalır, ileri düzeyde ağrıya sebebiyet verebilir, kas gücü azalması hatta felç dahil ciddi nörolojik bulgular gösterebilir. Ama aralarından en çok bilineni hörgüç sırt deformitesidir.

Kifozu 3 ana tipte değerlendirebiliriz.

Postural Kifoz

 

Kifozun en sık rastlanan tipidir. Kızlarda ve adölesan çağda daha sık görülür. Zayıf duruş, kas ve bağ zayıflıkları ile karakterizedir. İlerleyici şekilde kötüleşir. Kas ağrıları ve bitkinlik gözlemlenebilir.

Scheuermann Kifozu

 

Geç çocukluk döneminin vertebra cisminde kamalaşmalarla karakterize rijit bir kifoz tipidir. Tanısında esneklik-lateral ekstansiyon grafisi değerlidir. Radyografide end-plate düzensizlikleri, Schmorl’s nodülleri, disk mesafesinde daralma görülebilir. En az 5 derece kamalaşan 3 ardışık vertebra (Sorenson); en az 1 vertebranın 5 dereceden çok kamalaştığı 45 derece üzerinde kifoz (Bradford) veya immatür çocuklarda kamalaşma ölçümünde hekimlerde oluşan ortak kanı doğrultusunda tanı konulur. Normal derecede kifoz açısı olan adölesanlarda da görülebilir.

Konjenital Kifoz

 

Anormal kifozun en az görülen tipidir. Oluşum kusuru tip 1, hemivertebra, kelebek vertebra, kama vertebra, segmentasyon kusuru tip 2, mikst tip 3 gibi vertebranın doğumsal anormal gelişimine bağlı gelişir.

 

Bu 3 ana tip harici endokrin bozukluklar, ankilozan spondilit, travma, bağ dokusu bozuklukları, enfeksiyon(tüberküloz, pott hastalığı), muskuler distrofi, polimyelit, spina bifida, tümör gibi çeşitli nedenlerle de kifoz gelişebilir.

 

Tanı

 

AP lateral direk grafi (oksiput-femur başı ayakta); dinamik grafi fleksiyon-ekstansiyon nötr lateral grafi; BT-3D reformat; MRI (gergin kord, kavite, disk basısı) şeklinde çeşitlik radyolojik görüntüleme teknikleri kullanılabilir. Pelvik radius tekniği, Duval-Beaupere yöntemi, Roussouly tanjansiyel daire yöntemi gibi çeşitli tekniklerle de bu görüntülemeler yorumlanır.

 

Tedavi

 

Egzersiz (özellikle yüzme önerilir), korse tedavisi ve ağrılar için interkostal blok enjeksiyon gibi konservatif tedavilerden bahsedilebilir. Ancak ilerleyici nörolojik hasar, ilerleyici deformite, konservatif tekniklerle geçmeyen ağrılar, 40 derece üstü torakal eğrilikler, 65 derece üstü torakolomber eğrilikler ve kardiyopulmoner sorunlar sonucu bu deformiteyi düzeltmek için tek yol olan cerrahi tedaviyi zorunlu kılabilir.

Cerrahi

Yapılacak cerrahide posterior yaklaşım izlenmesinin cerrahi süreyi kısalttığı, kan kaybını azalttığı, yara iyileşmesini hızlandırdığı ve de nörolojik iyileşmenin göreceli olarak daha fazla olduğu bildirilmiştir. Cerrahide rod redüksiyonu ve fiksasyonu (dejeneratif kifoz ve Scheuermann kifozu), Smith-Petersen osteotomisi (ankilozan spondilit kifozu)  ve Ponte osteotomisi (Scheuermann kifozu) gibi çeşitli tekniklerden deformiteye en uygun olanı seçilmelidir. Doğru cerrahiyle ağrıda azalma, nörolojik iyileşme, deformitenin azalması beklenir.

Bütün bu tedavilerin yanısıra kifozun ortaya çıkmasının engellenmesi tedavi edilmesinden daha kolay olduğu unutulmamalıdır. Bu doğrultuda çocuk yetiştiren ailelerin bilgilenmesi büyük önem taşımaktadır.

bottom of page